İnsan, hah; insan diyorum. Sanki başka bir şeyden bahsedebilirmişim gibi. Neyse.
Somut değişikliklerde sınırları zorlayabilecekken, soyut değişikliklerde öylesine yetersiz ki. Enteresan, istesek de karakterimize bir miktar saflık bile ekleyemiyoruz. Biz, her zaman bizden önde gidiyor.
11 yorum:
hep bi'şeyler bi'şeyler ekleme çabasından saflık yitirilmiyor mu ki? kendi haline akışına bıraksak süreçlerimizi, beklentisiz, niyetsiz hoş olur gibime geliyor.
haklısın. ben de aynı sebepten bloga yazı eklemiştim zaten. eklemicem artık, akışına bırakcam. zorlama oluyor.
jolo ne anlatmak istemiş sen ne demişsin be.
söylenmesini istemediğin o kelimeyi söyledim. şşii.
yok, doğru anladım da o şekilde cevap vermek istedim. hem istediğini diyebilirsin, problem değil.
ayrıca, sadece iş arkadaşları ona jolo diyebilir. :D
istediğimi diyebilir miyim? istediğimi diyebilirim öyle mi? benim istediğimi demekten alıkoyabilecek kişinin sen olduğunu mu zannettin?
ben zaten istediğimi dedim. xy olmasaydın denileni anladığın halde, kişileri kısıtladığımı da anlamıştın. öf.
görünen jolotumkuru değil mi? madem benim bunu görmeme izin vermiş, yalnızca jolo deyip kesmem onu rahatsız etmemeli, ederse bir çelişkidir. eğer gösterdiğinin içinden bir kesit alıp kafama göre değiştirip doğrudan olmayacak şekilde kendisine hitap etseydim (örneğin tumkuru kısmını alıp tükürük deseydim ki beynime tükürim) ve o zaman rahatsız olsaydı dediğin haklılık kazanmış olurdu.
Uzun zamandır düşünmediğim bir şey.
Havuçlu kek seviyor ama olsun bunu da aşacağız.
ohoo. birileri adet gününde anlaşılan. ov yeah.
ayrıca havuçlu kek muhabbeti ne anlamadım. Böyle bazen o kadar alakasız yorumlarla karşılaşıyorum ki, sanki yorumu yapan kişi sadece kendi kişisel dünyasıyla ilgili bir ipucu bırakıyormuş ve okuyanın onun ne olduğunu çözmesi gerekiyormuş gibi.
1- Regl, hafife alınmaması gereken bir halet-i ruhiye
2- Hıhım.
burak, yazmayı bırakma yine de sen.
Bu aralar pek bir şey yazamıyorum malesef. Ama bırakmam herhalde. Bırakabileceğim bir şey değil çünkü. :)
Yorum Gönder