4
işte böyle öldürücü okuyucu,
kelimelerimi tükettiğin saniyeler kadar yargılama hakkına sahip oluyorsun ve ben, best-seller bir yazar olduğumdan insanlara borçlanıyorum.
duygulu böceğin son dileği; bir kez olsun beni fark edip, ayağınızla üstüme basın. son nefesini arkasında kötü bir koku bırakıp verdi. bu sırada yakınındaki bir adam değişim geçiriyordu. şapkasının içinden antenler çıkıyordu. bunu görünce çok duygulanıp, bir tane daktilo satın aldı. o artık bir böcek sendromundaki dahi bir yazar olmuştu.
güneşin doğuşunu bekliyoruz mağramızın terasında. sigara içilebilen bölümde oturup, tüttürüyoruz. maymunlar bizleri, henüz beyinleri çok tazeyken icat ettikleri perdeden izliyor. fantastik dünyanın benzinci sahipleri. benzinlerinizi beyinlerimize doldurun. uçalıp gidelim, oksijen manyağı ağaçların arasından gerçek memleketimize. orada bizleri bilinç-altları kristal gibi berrak olan eşlerimiz karşılasın. bebeklerimizin gözleri güneş ışığına göre renk değiştirir, bu asırlardır böyledir. ben psikoloji tanrısıyım. yakın bir zamanda 'merol depolama sistemlerinize' girip orayı tekrar yapılandıracağım.
dikkat! dikkat! tanrınız konuşuyor.
hepiniz beyin tarayıcı odalarınıza geri dönün.
morallerinize pahalı arabalar yerleştireceğim ama asıl amacım bu değil, tam tersi. zamanla anlayacaksınız.
zamanla soyutlaşıp bir budistin ayak kokusuna dönüşeceksiniz ama buna aldırmayıp sadece nirvanayı düşüneceksiniz.
hatlar karıştı..with the lights out..its dangerous...
hatlar... buna aldırmayıp yüce nirvanaya ulaşacaksınız.
azrail çimenlere uzanmış, görsel algını yumuşatmaya çalışıyor. ama aslında bu öylesine ürkütücü bir görüntü ki algında patlama yaşanıyor ve sen bir yanardağdan içeri zıplıyorsun. uyandığında üstünde 10larca yakılmış sigara buluyorsun. tanrı seni modern yollarla cezalandırıyor.
Gösteri devam etmeli!
--
1 yorum:
Yorum Gönder