zamanın dilinden kopardığın güllerle yaşamayı öğrenmek giderek zorlaşıyor saatini sahte bir inançla kolundan çıkardığın zamanlarda. ölüm bir yap-bozdu her zaman, ta ki insan evrimi didikleyinceye kadar. işte ondan sonra maymun gülümsedi ve eline bir bilgisayar aldı.
-devam et burak, beni duygulandırıyorsun.
edeceğim butler.
-bunu gerçekten sevdim burak, butler bonobo sendromu. uşaklık hiç bitmiyor müdürün unuttuğun bu bozuk sınıf sisteminde.
haklısın butler. ama hadi biraz caz yapalım, eğlenelim. işte ondan sonra kurt koyunu alnından öptü ve kuyruğunu sallayarak sürüye geri dönmesini istedi. ancak şu da var ki, absürd market reklamlarını gördükçe babanla çıktığın indirim alış-verişlerini hatırlıyorsun. yağlar, zeytinler, ve birton gereksiz malzeme. hadi gülümseme koy biraz am-yanaklarına ve parlak penislere yer aç.
hadi tanrının gözleri olan memelerini biraz okşa da dudaklara pamuk gibi gelsin. seni seviyorum cinsel-fobik gençliğim ama sen beni başkalarına hep yanlış anlaştırdıyorsun.
baksana içli bir telefon konuşması hoşuna gitmiş olsa da ona hakaret ettiğin sanılıyor.
ama sanırım bazı insanlar böyle bonobo, alınmaya müsait.
yine de sana ne kadar yardım etti, evinin önündeki karları temizleyen bir komşu gibi. aynen de böyle.
yeterli, yayımlayalım artık bunu.
nasıl istersen burak, i love thee.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder